(Kanada Günlükleri 2)
İlkokulun ilk yılının ilk günü…Bir heyecan bir koşuşturmacadır gidiyor üçümüzde. Artık okullu olan ikizler hayret verici bir soğukkanlılık içindeler. Ayrı sınıflarda olacaklarını, altı yıldır ilk kez birbirlerinden ayrılacaklarını bildikleri halde. Defne yaptığını iyi bilen bir ciddiyetle bir şeyler karalıyor boş kağıdın üzerine. Beş dakika sonra evin önündeler Defne ve Nizam, az önceki kağıt ellerinde: First day of Grade 1 .
Bir yıllık anaokulu deneyimleri işe yaramış görünüyor. Sınıf kapısında arkadaşları Saşa’yı gördükleri an unutuluyoruz. Okulun dış duvarında ve oyun alanlarında çeşitli kültürlerden çocukların elele tutuşmuş resimleri ve üzerinde şu yazı var . “For all our differences, we share the world.”
Dönüş yolunda oğlum ile Diyarbakır’dan ve onun okul yolculuğundan konuşuyoruz. Dersin ortasında üniformalı polislerce sorguya alınan , babaları hapiste olduğu için aşağılanan arkadaşları geliyor aklına. Zıhlı araç çarpmaları sonucu yaşamını kaybeden onlarca çocuğu düşünüyor, hiçbir şeyin iyiye gitmediğini söylemek istiyorum; bu özel günde daha fazla üzülmesini istemediğim için susuyorum. Birinci sınıfın ilk günlerinde öğretmenine kızıp yarım saatlik yolu bir başına gelerek bizi dehşete düşürdüğünü hatırlatıyorum sonra. Gülüyor, gülüyoruz…Kıtalar arası sıçramanın küçük bir provasıymış meğer.
Kanada yerli halkları Aborjinlerin de bu konuda çok acı deneyimleri var. Yakın zamanda bulunan yüzlerce çocuğa ait toplu mezarlar, bu çocukların çeşitli ilaç çalışmalarında denek olarak kullanıldıklarına ilişkin iddialar kanını donduruyor insanın. Haziran 2008'deki tarihi özüründe Kanada hükümeti, Aborjin çocukların asimilasyonunu amaçlayan yatılı okullar nedeniyle bireysel olarak öğrencilerin ve ailelerinin yaşadığı acılardan derin üzüntü duyduğunu ifade etti. Hükümet ayrıca yatılı okulların ve asimilasyon politikalarının Aborijin halkının kültürlerine, dillerine ve mirasına verdiği zararı da kabul etti.
Yerlilerin öz yönetim talepleri doğrultusundaki kararlı mücadeleleri sonuç verdi ve bu hak anayasada yer aldı.
Politikanın yürürlüğe girmesinden bu yana, belirli tarihsel, kültürel, politik ve ekonomik koşullara sahip 17 Aborjin öz yönetim bölgesi bulunmakta.
Bunun yanında 2016 Kanada istatistik verilerine göre, ülke nüfusunun yüzde 22’sini, göçmenler oluşturuyor. Toronto, Vancouver ve Montreal şehirlerinin yarı nüfusları göçmen. Aynı nüfus araştırmasının verilerine göre, Kanada’da yaşayan 250 nin üzerinde farklı etnik ve kültürel grup var. Kuşkusuz tüm bu gelişmelerde en büyük pay, demokrasi güçlerinin ve onların hak ihlallerine karşı, uyanıklık ve süreklilik arzeden mücadelelerinin.
Saat 15.00 okul çıkışı. Okul dönüşü gidişten daha eğlenceli. Kaldırımlardaki ağaçlara kurulu salıncaklar eğlenceyi artırıyor. Ah, bu gözlerden taşan neşe nasıl da yaraşıyor çocuklara.
Büyüklerin hataları, acımasızlığı yüzünden acı çeken, yaşam hakları ellerinden alınan çocukların anıları önünde suçluluk duygusu içinde eğilirken, geriye tüm çocukların mutlu olduğu bir dünya bırakabilmeyi umud etmek istiyorum.
Comments